3.5.09

Ece cuma günü bize geldi.

Hava ilk başta çok güzeldi. Daha sonra istanbul meteoroloji müdürlüğünden aldığım haberle yağmur yağacağını öğrendim, inanmadım. Sonra Ece aradı ve 'hangi otobüse binmam lazım gelmek için cansu?' dedi. Bende otobüsleri söyledim. Ece otobüse binmiş ve durağı kaçırıp bir sonraki durakta inmiş. Ben hala yağmur yağdığından bir haberim tabi. Sonra ece beni aradı 'Cansu durağı kaçırdım ben uzun mu yol?' dedi. E ben de hergün yürüdüğüm 5 dakikalık bir yol olduğu için 'hayır ya yürürsün' diyerek, sağa dön sola dön karısya gec gibi komutlar verdim. Kapıya çıktım, Ece'yi gördüm. Keşke seni o halde görmeseydim demek istiyorum burdan sana Ece. Yağmur suyuyla termik bir banyo yapmış gibiydi Ece kız. Çok üzüldüm ama o bana küfür etti. Sonra yukarı çıktık yani benim odama. Ben Ece'nin saçını kuruturken, o hala bana küdür ediyordu. Sonra siniri geçti ve aşağı kata indik. Kurumuş, ak pak olmuştu. Ona yemek yaptım ve daha sonra getirdiği 'aşk' filmlerini kenara bırakıp, televizyonda gördüğümüz 'bloody marry' konseptli diziden etkilenerek 'korku' filmi izlemeye karar verdik. Keşke vermeseydik. O kararı vermektense, salya sümük ağlamayı tercih ederdim açıkcası. Neyse... Önce bilgisayara skyp yükleyip Ece'nin viyana da oturan ablasından fim indirme komutları aldık. O da yetmezmiş gibi beceremeyip sevgilisine de sulandık. Sonra rapidshare çalışmadı, msn e şaklaban olup iletimize 'rapishare kullanan bir insan evladı, yardım et' bile yazdık. Allahtan biri yetişti ve sifre+kullanıcı adını verdi bize. Daha sonra filmi indirdik. Bu arada kararı almamızdan itibaren 2.5 saat gecti. Filmden ses çıkmayınca yine sorduk bi insan evladına 'e filmden ses çıkmıyo ne yapıcaz? diye. -AMAN İKİ TEKNOLOJİ ÖZÜRLÜ İNSAN BİR BİLGİSAYARIN BAŞINA BİR DAHA OTURMASIN- sonra bir program bulduk, sesleri düzenliyormuş. Onu da indirdik. Zavallı bilgisayarım adeta 'beni azaad et' diye inliyodu. Onu da indirdik, el mahkumluğu. Bir de alt yazı derdi çıktı. -bu arada 1 saat daha geçmiş bulunmakta-. Ece cinnet geçirip kolaya abandı. Alt yazı da indi bu sefer de filme uymadı. Ece daha da çıldırdı ben de onu sakinleştirmeye çalıştım. Tam uydu dedik, mısır patlattık, kola aldık yanımıza yine uymadı. Daha sonra uyan bi tane bulduk, çok şükür. Oturduk başladık izlemeye. Ece çok korktu, ben de korktum ama çaktırmadım; ya da öyle sandım. İzledik ve izledik. Güzeldi ama zahmetliydi. Evet o akşam ece bize geldi ve 4 saatlik film izlemeye çalışma yolculuğumuzun ardından 'THE EYE' ve ''THE EYE 2' filmlerini izledik.
Çok korktuk.
Teşekkkürler Ece, teşekkürler Cansu.

-mısır da ok güzeldi he.

1 yorum:

  1. Ablam Selin ve sevgilisi Boran'a mum kokulu öpücükler bile yollayabiliriz burdan, onlar da yardım etmeseydi vay bize vaylar bize.






































    Korkudan ikinci bardağını içemediğim şeftali suyunu da esgeçmemek lazım.
    Seviyore.

    YanıtlaSil